İngiliz tersanelerinde inşa edilen Bandırma Vapuru’nun ilk sicil kaydı şöyledir:
Glasgow/Paisley’de yer alan McIntyre & Co. Shipbuilding Co. şirketinin Phoenix Works Tersanesi kızaklarında 21 Kızak No’su ile inşa edilen demir gövdeli, buharlı pervaneli genel yük / yolcu gemisi, “Trocadero” adıyla Temmuz 1878’de denize indirildi.
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri ise şöyledir:
328 grt., 192 nrt., Tam boy: 150.1 ft., Genişlik: 22.4 ft., Derinlik: 11.4 ft. ve Glasgow, Hutson&Corbett yapımı 2 genişlemeli buhar ana makinesi 60 hp. güç üretiyordu.
Trocadero’nun (Bandırma Vapuru) İlk armatörlük firması Londra merkezli Dansey & Robinson idi. 14 Ağustos 1876 tarihinde Londra limanına tescil edildi.
1880’de Londra merkezli W. H. Solas satın aldı. Geminin adı değiştirilmedi.
1883’de Pire merkezli H. Psicha satın aldı. Gemiye “Kymi” adı verildi.
1888’de Pire merkezli E. Arvaniti satın aldı.
Kymi (Bandırma Vapuru), 16 Aralık 1891’de Erdek seferi sırasında seyir hatası olarak Erdek’te kayalıklara bindirdi ve baş taraftan oturdu. Tam kayıp sayıldıysa da, Kaptan Andreadis satın aldı ve gemiyi oturduğu yerden kurtardı. Yedekleyerek İstanbul Haliç’te onarıma aldı.
1892’de Pire merkezli G. & P. Dandelo (G. Dandelos ve P. Dandelos) firması gemiyi satın aldı ve “Panderma” adını verdi.
1894’de Panderma’yı İstanbul’da İtalyan alım satım brokeri olan Rama P. D’Erasmo satın aldı.
1894’de Gemi, Osmanlı İdare-i Mahsusa ’ya satıldı ve vapura “Bandırma” adı verildi.
1910 yılında Bandırma Vapuru Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi’ne devredildi.
Bandırma Vapuru, I. Dünya Harbi nedeniyle nakliye gemisi olarak hizmete alındı. Ağustos 1915’te Marmara’da konvoy halinde seyrederken İngiliz HMS E-14 denizaltısı tarafından atılan torpidonun isabet etmemesi sayesinde batmaktan kurtuldu.
16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra İstanbul Galata Rıhtımından Mustafa Kemal Paşa ve maiyetindekilerle hareket ederek 19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı saat 08:00’da Tütün İskelesi’nden Samsun’a ulaştırmak suretiyle Millî Kurtuluş Mücadelesinin efsane gemisi haline geldi.
1923’de Bandırma Vapuru Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ne devredildi.
1924’de hizmet dışı bırakıldı.
1925’de Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’nin kararıyla Haliç, Balat Köprübaşı Bereket Sokağı sahilindeki gemi hurdacısı Hüseyin İlhami Söker’e satıldı ve sökülerek yok edildi.
1999 yılında dönemin Samsun Valisi Metin İlyas Aksoy tarafından alınan kararla Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Özel İdaresi tarafından şu an bulunduğu yerde 300 günde aslına uygun biçimde inşa edildi. 2003 yılında Samsun Valiliği tarafından halkın hizmetine açıldı ve 2005 yılından itibaren tüm hakları Samsun Büyükşehir Belediyesine devredildi. SBB tarafından 10 aylık çalışma sonucunda Müze çevre düzenlemesi yapıldı. 2005 yılından itibaren SBB Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından müze olarak işletilmektedir.
Gemi Müze’de Sergilenen Fotoğraflar, Belgeler ve Eserler
Bandırma Gemi Müze iki alan olarak teşkil edilmiştir. Gemi Müze alanı ve Açık Hava Müze alanı. Gemi orijinal Bandırma Gemisinin birebir ölçülerindedir. Gemiye çıkış yaptığınızda yerlerde bulunan yeşil renkli yönlendirme oklarını takip ederek tüm bölümleri rahatça gezebilirsiniz. Gemi’ye çıkış alanı geminin arka güverte kısmından olmaktadır. Bu bölümde tefriş salonu olarak isimlendirilen bir kamara mevcuttur.
Geminin ön güvertesine ilerlendiğinde yatak odası dikkat çeker. Bir kamara olarak düzenlenen alan sembolik bir tefriş içerir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona Yatı’ndaki yatak odasına benzer şekilde dizayn edilmiş odada ceviz ağacından üretilmiş 1900’lü yıllara ait sandalye, karyola ve komodinler bulunur. Kamaranın içerisinde en dikkat çekici eser ise Mustafa Kemal Atatürk’ün kullandığı 1930’lu yıllara ait orijinal ahşap radyodur.
Yatak odasının hemen karşı çaprazından geminin ambar kısmına inilir. Ambar kısmı bir sergi alanı olarak düzenlenmiştir. Tüm alan gemide görevli tarih uzmanı, sanat tarihçi ve arkeologlardan oluşan alan rehberleri tarafından anlatılmaktadır. Sergi salonunda gerçekleştirilen sunum Mustafa Kemal Atatürk, Samsun ve Millî Mücadele üçgeninde gerçekleştirilir.
Sergi salonundaki geziye Mustafa Kemal Paşa’nın okul yıllarına ilişkin en net bilgileri içeren Harbiye’ye kaydının gerçekleştiği, 1899 yılına ait Osmanlıca askeri künye kaydının anlatımıyla başlanır. Devamında öğrencilik yıllarındaki başarılarına ve askeri dehasına değinilir. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a gerçekleştirdiği yurt gezilerine dair görseller üzerinden anlatım yapılır.
Millî Mücadele’ye dair önemli görsel evrakların yer aldığı devam eden bölümde ise 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak görevlendirilmesi, İstanbul’daki faaliyetleri ve Bandırma yolculuğu hakkında bilgiler arşiv vesikalarına dayanılarak anlatılır. Görev talimatnamesi, İngiliz Vizesi, Karargâh Heyetini içeren belgeler üzerinden tarihsel bir yolculuk gerçekleştirilir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a vardığını bildiren telgrafı ve Havza, Amasya, Erzurum yolculuklarına dair önemli vesikalar sergilenir.
Müzede önemle üzerinde durulan kısımlardan birisi de Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a olan teveccühüdür. Samsun’un Millî Mücadele’deki önemi Mustafa Kemal Atatürk’ün anlatımından ziyaretçilere aktarılır. Yine müzede Atatürk’ün doğum gününü 19 Mayıs olarak kabul ettiğine dair belgenin sureti bulunur.
Müzenin en önemli tarihî belgelerinden biri ise; Lozan Barış Antlaşması’nın 1923 yılında Hariciye Nezareti tarafından bastırılan Osmanlıca orijinal baskısıdır.
Ayrıca; sergi salonunda Atatürk’e ait orijinal Belçika yapımı Nagant marka beylik tabancası ve kılıfı ile Dolmabahçe Sarayı’nda ve Savarona Yatı’nda giymiş olduğu kıyafetlerin replikaları yer almaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının Samsun basınına yansımaları, Samsun’da gerçekleştirilen yas törenleri; Atatürk’ün vefat raporu, vasiyetnamesi ve vasiyetnamenin noter onayı Cumhuriyet arşivinden alınan suretler şeklinde sergilenir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı boyunca kaleme aldığı 14 kitaptan örnekler yine sergi alanında yer alan kıymetli eserlerdendir. Müzede yetişkinlere ve çocuklara ilişkin iki farklı şekilde anlatım yapılmaktadır.
Millî Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi
35.000 m2 alana kurulu Millî Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi bünyesinde; Çanakkale Muharebeleri ve düşmanın İzmir' den denize dökülüşünü temsil eden Türkiye'nin en uzun seramik rölyefleri, Samsun ve çevre ilçelerinden, İstiklâl Savaşı’nda kaybettiğimiz 1200 şehidimizin yer aldığı şehitler yazıtı, Millî Mücadeleyi anlatan 9 adet bronz rölyef ve yedi figürlü Millî Kurtuluş Anıtı yer almaktadır.
Rölyefler
İstiklâl Savaşı’nda verilen üstün mücadelenin ve düşmanın İzmir' den denize dökülüşünü anlatan seramik rölyeflerimiz Türkiye'nin en uzun seramik rölyefi olma özelliğini taşımaktadır.
2006 yılı içerisinde yapımına başlanan seramik rölyefler 6 aylık bir zaman diliminde tamamlanmıştır.
Rölyefler, Kültür Bakanlığı ve Samsun İl Özel İdaresi iş birliği ile 2002 yılında, heykeltıraş Ragıp Çeçen' e yaptırılmıştır.
7 Figürlü Heykel
Verilen büyük kurtuluş mücadelesinde Atatürk’ün, Askeriyle, Efesiyle, Karadenizlisi, Erzurumlusu, Kara Fatma'sı ile ilmi ve bilimi ile tüm ulusun birlik-beraberliğini anlatan 7 figürlü anıt, parkımızın orta kısmında yer almaktadır. Bu heykel, Kültür Bakanlığı ve Samsun İl Özel İdaresi işbirliği ile 2002 yılında, Prof. Dr. Tankut Öktem' e yaptırılmıştır.